Başbakan Erdoğan'ın iki uluslararası zirve için Brezilya ve Meksika'ya gittiği geçen ay.
Gecenin ilerleyen saatleri...
Bakan Davutoğlu, ikili ve heyetler arası görüşmeleri bitirmiş, Erdoğan'ın heyetindeki genel yayın yönetmenlerine Suriye konusunda bilgilendirme yapmıştı.
Saat farkı ve uzun uçuşlardan dolayı perişan haldeydik. Bazı arkadaşlarımız müsaade isteyip odalarına çekilmişti. Biz de sohbetin sonuna gelmiştik. Ayakta, otel lobisine doğru yürürken Bakan'a şöyle sormuştum: Savaş istemediğinizi ve uluslararası sistemle beraber hareket edeceğinizi söylüyorsunuz. Esad'ın da zulmünün bitmesi için iktidardan uzaklaşması gerektiğini dile getiriyorsunuz. Peki ama bu nasıl mümkün olacak?
Türkiye'nin oyun planını öğrenmek istemiştim. Değerlendirmesi şöyle olmuştu:
'Elbette savaş istemiyoruz. Suriye'ye girecek halimiz yok. Ama olup bitenlere seyirci de kalamayız. Biz uluslararası sorumlulukları olan bir ülkeyiz. Suriye'deki zulmü bitirmek için de uluslararası güçlerle hareket ederiz. Esad'ın gidişi zamanlama meselesi. Onu kendi halkı iktidardan uzaklaştıracak. Suriye muhalifleri günden güne güçleniyor. Biz de çok yakından takip ediyoruz. Oralarda köy köy ne olduğunu bilecek durumdayız. Esad yönetimi şu anda kurnazca davranıyor. Muhalif köyleri tanklarla bombalıyor. Ondan sonra da özel kuvvetlerle köylerde katliam yapıyor. Ama bir yerde hava kuvvetlerini kullanmaya mecbur kalırsa uluslararası askeri operasyon ve müdahaleye zemin doğar. Muhalefet güçlenirse Esad uçaklarla bombalamaya mecbur kalır. İşte o Esad'ın bitişidir.'
Dün öğleden sonra ajanslar Esad güçlerinin Suriye içinde savaş uçaklarını kullanmaya başladığını duyuruyordu. Elbette Davutoğlu'nun Meksika'daki o sözlerini hatırladım. Eğer bu haber doğruysa ve arkası da gelirse Esad'ı artık kimse savunamaz.
AH O 1 MART TEZKERESİ YOK MU? Bölge fena karıştı. Neler oluyor, bunlar öngörülebildi mi acaba?
'Kuzey Irak'tan sonra Suriye'nin kuzeyinde de bir Kürt devleti kuruluyor' haberleri Türkiye'nin bir numaralı gündemi.
Ankara teyakkuzda.
Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz İsmail Küçükkaya - Akşam