Kesinleşmiş mahkumiyet olmadan ve öğrencilikle ilişkisi kesin açığa çıkmadan kampüs dışındaki faaliyetler üniversitede disiplin suçu olarak nitelendirilmeyecek.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, yeni hazırlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'ne ilişkin bilgi vermek için Vilayetler Evi'nde basın toplantısı düzenledi.
Toplantının, YÖK yerine Vilayetler Evi'nde yapılmasını açıklayarak konuşmasına başlayan Çetinsaya, ''Şu anda Genel Kurulumuz burada kampta. Tüm Genel Kurul üyeleri dün itibarıyla toplantıya başladık bir nevi kampa girdik. Yeni yasayı tartışıyoruz. Amacımız en kısa zamanda Genel Kurul'da tartışmalarımızı olgunlaştırmak, şekillendirmek ve bunu daha sonra tüm iç ve dış paydaşlarımızla tartışmaya açmak; bu sonbaharda da ilgili mercilere en içimize sinen şekilde sunabilmek'' diye konuştu.
Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nde yapılan değişikliklerin sonuçlandığını bildiren Çetinsaya, yönetmeliğin Resmi Gazete'de yayımlanmak üzere dün itibarıyla gönderildiğini belirtti.
Eski yönetmeliğin 1985 yılında çıktığını hatırlatan Çetinsaya, ''12 Eylül sonrası dönemin vesayetçi anlayışını, otoriter anlayışını temsil ediyordu. Daha çok 12 Eylül öncesi Türkiye'de üniversitelerde yaşanan öğrenci olaylarına bir tepkiyi dile getiriyordu. Depolitizasyon çerçevesini benimsiyordu. Örgütlenme ve ifade hürriyetlerini sınırlayan bir yaklaşım içerisindeydi. Bizim hedefimiz Türkiye'nin son yıllarda katettiği demokratikleşme adımlarına uygun, daha özgürlükçü ve daha katılımcı bir öğrenci disiplin yönetmeliği oluşturmak oldu'' diye konuştu.
-''En katılımcı ve özgürlükçü yönetmeliği çıkarmaya çalıştık''-
Temel kısıtlanmalarının, Yükseköğretim Kanunu'nun ilgili hükümleri olduğunu belirten Çetinsaya, mevcut çerçevenin imkan verdiği ölçüde en katılımcı ve özgürlükçü yönetmeliği çıkarmaya çalıştıklarını söyledi.
Yönetmeliğin, kampüs içi disipline yönelik olduğunu belirten Çetinsaya, öğrencinin kampüs dışı davranışlarını içermediğini vurguladı. Çetinsaya, ''Suç sayılabilecek fiiller azaltılmış, ağır müeyyidelerin aşağı yukarı hepsi hafifletilmiş durumda. Ayrıcı çok soyut kavramlar, bütün üniversiteler tarafından farklı farklı yorumlanacak ifadeler vardı. Bütün bunları somuta çevirdik. Soruşturma usul ve esaslarını gözden geçirdik. Daha şeffaf ve rasyonel bir şekle soktuk. Sonuç olarak hem zihniyet olarak hem de soruşturma usulü bakımından disiplin yönetmeliği önemli değişiklikler içeriyor'' diye konuştu.
-''Temel felsefemiz öğrencileri kampüs dışında izlemekten vazgeçmek''-
Yönetmelik çalışmasını sürdüren YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yavuz Atar da yönetmeliğin felsefesinde önemli değişiklikler yapıldığına işaret etti.
Eski yönetmeliğin yükseköğretim öğrencilerini yetişkin olarak kabul etmediğini, onları izlenmesi gereken, kontrol altında tutulması gereken kişiler olarak gördüğünü belirten Atar, öğrencilerin sadece üniversite mekanlarında değil üniversite dışındaki faaliyetleri açısından da disiplin yönetmeliğinin kapsamında olduğunu anımsattı.
Yeni yönetmelikte ise kampüs dışındaki faaliyetlerin kapsam dışında tutulduğunu anlatan Atar, Yükseköğretim Kanunu'nun disiplinle ilgili maddesinde yapılacak değişiklikle bu yönetmeliğin daha sonra yeniden düzenleneceğini söyledi.
''Temel felsefemiz öğrencileri kampüs dışında izlemekten vazgeçmek'' diyen Atar, kampüs dışında, adli vakalarda öğrenciler bir olaya karışırsa bu konuların üniversitelere bildirildiğini, haklarında disiplin cezalarının uygulanmakta olduğunu hatırlattı. Atar, ''Daha vahim olan da bu adli vakalar henüz kesin mahkumiyetle sonuçlanmadan üniversitede doğrudan doğruya disiplin cezası verilebilmekteydi. Bundan sonra kesinleşmiş bir mahkumiyet olmadan ve öğrencilikle ilişkisi kesin olarak açığa çıkmadan kampüs dışındaki bu tür faaliyetler üniversitede disiplin suçu olarak nitelendirilmeyecek'' diye konuştu.
-Öğrenci tüm disiplin cezalarına itiraz edebilecek-
Eski yönetmelikte yükseköğretim kurumundan çıkarma cezasını gerektiren çok sayıda fiil olduğu değerlendirmesini yapan Atar, yeni düzenlemeyle bunların son derece azaltıldığını söyledi.
Önceki yönetmelikte bir öğrencinin yükseköğretim kurumundan çıktıktan sonra başka hiçbir yükseköğretim kurumuna giremediğini belirten Atar, düzenlemeyle sadece çıkarıldığı yükseköğretim kurumuna giremez şeklinde bir daraltma yapıldığını kaydetti.
Eski yönetmelikte soruşturmacılara çok geniş takdir yetkisi verildiğini belirten Atar, ''Kaba ve saygısız davranmak, şarkı söylemek, çalgı çalmak, çevresini temiz tutmamak gibi adeta ilkokul öğrencilerini terbiye etme yöntemlerine benzer fiiller yönetmelikte vardı, bunlar çıkarıldı'' dedi.
Atar, ''Yükseköğretim kurumları dışında öğrencilerin yaptığı faaliyetlerin onun öğrenciliğini ve öğretimini etkilemeyen bir şeyse hiçbir şekilde bizi ilgilendirmiyor. Eski yönetmelikte dışarıda çocuk kumar oynamışsa bunu adli makamlar bize bildirse bile yükseköğretim kurumları artık dışarıda yapılan faaliyetle öğrenciliğiyle, yükseköğretim mekanlarıyla ilgisi olmadıkça bununla ilgilenmeyecektir'' diye konuştu.
Öğrencilerin okuduğu derslerin onun siyasi konularla ilgili olmasını gerektirebildiğini belirten Atar, bildiri dağıtma, fikir açıklama, bir düşüncenin propagandasını yapmanın eski yönetmelikte suç olduğunu, bunların cezalandırılmasının yönetmelikten tamamen çıkarıldığını kaydetti.
-Bilişim sistemine zarar vermek disiplin suçu sayılacak-
Yönetmeliğe yeni suçların da eklendiğini belirten Atar, akademik içerikli tez, ödev, seminer gibi çalışmalarda intihal yapmayı disiplin suçu haline getirdiklerini; bir öğrencinin yükseköğretim kurumunun bilişim sistemine zarar vermesinin, bilişim sistemine izinsiz girerek kendisine veya başkalarına haksız çıkar sağlamasının bir disiplin suçu sayılacağını vurguladı.
Önceki yönetmelikte itiraz konusunda bir sınırlama olduğunu, sadece çıkarma cezasına itiraz edilebildiğini hatırlatan Atar, bu yönetmelikte tüm disiplin cezalarına karşı öğrencinin itiraz haklarını kullanabileceklerini söyledi.
Esik yönetmelikte zaman aşımı kavramının yer almadığını ifade eden Atar, yeni yönetmelikte fiilin vukuundan itibaren 2 yıl içerisinde ceza verilmezse artık zaman aşımı gerçekleşeceğini ve öğrenciye ceza verilmeyeceğini belirtti.
Disiplin suçunun tekerrürü halinde yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası verilemeyeceği hükmünün getirildiğini bildiren Atar, uzaklaştırma ve çıkarmanın kıyas yoluyla verilebilecek bir ceza olmayacağını söyledi.
Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanları Disiplin Yönetmeliği üzerindeki çalışmaların sürdüğünü de belirten Atar, bu yönetmeliğin, Yükseköğretim Kanunu'nda yapılacak değişikliğin ardından çıkması halinde daha demokratik olacağını ifade etti.
Prof. Dr. Atar, tamamlanmamış soruşturmalarda yeni yönetmeliğin uygulanacağını da sözlerine ekledi.
-Yükseköğretim kurumu içinde siyasi faaliyette bulunmak suç olmaktan çıktı-
Yönetmelikle getirilen diğer değişikler şöyle:
-Kişilerle olan ilişkilerde, kaba ve saygısız davranmak, başkalarını rahatsız edecek biçimde bağırmak, şarkı söylemek, çalgı çalmak, gürültü etmek, çevresini temiz tutmamak,toplantı ve törenlerde öğretim elemanlarına ve davetlilere ayrılan yerleri işgal etmek uyarma cezası kapsamındayken suç olmaktan çıkarıldı.
-Yükseköğretim kurumu yetkililerince tespit edilen yerler dışında ilan asmak kınama cezası kapsamından uyarı cezası kapsamına alındı.
-Kumar oynamak veya oynatmak kınama cezası kapsamındayken suç olmaktan çıkarıldı.
-Yükseköğretim kurumu içinde siyasi faaliyette bulunmak, bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezası kapsamındayken suç olmaktan çıktı.
-Yükseköğretim kurumu içinde bildiri dağıtmak, afiş ve pankart asmak bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezası kapsamındayken, ''yükseköğretim kurumu içinde izinsiz afiş ve pankart asmak'' olarak kınama cezası kapsamına alındı.
-Kınama cezası kapsamındaki ''yükseköğretim kurumunun ders, seminer, konferans ve uygulama faaliyetlerine içkili olarak katılmak'' fiiline yer verilmezken; önceki yönetmelikte bir veya iki yarıyıl uzaklaştırma cezası kapsamındaki ''yükseköğretim kurumlarında alkollü içki içmek'' bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezası kapsamına girdi.
-Çıkarma cezası kapsamındaki ''uyuşturucu madde kullanmak, taşımak, bulundurmak veya ticaretini yapmak'', ''yükseköğretim kurumları içerisinde uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmak, taşımak, bulundurmak'' olarak iki yarıyıl için uzaklaştırma cezası kapsamına alındı. Yükseköğretim kurumlarında uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri satmak, satın almak, başkalarına vermek ve ticaretini yapmak yine çıkarma cezası kapsamında düzenlenecek.
Çıkarma cezası kapsamındaki ''ırza tecavüz etmek'', ''yükseköğretim kurumlarına cinsel tacizde bulunmak'' olarak iki yarıyıl uzaklaştırma cezası kapsamında düzenlendi.
Yönetmelikte, verilen disiplin cezasının öğrencinin anne babasına da bildirileceğine dair düzenlemeye yer verilmedi, elektronik adrese tebligat imkanı getirildi.
Bu haber toplam 183 defa okundu