Güreş müsabakaları 5 Ağustos'ta başlayacak

30. Yaz Olimpiyat Oyunları'nda güreş müsabakaları, erkeklerde grekoromen ve serbest, bayanlarda da serbest olmak üzere 3 kategoride yapılacak.

Londra'da 5-12 Ağustos tarihleri Excel London'da yapılacak müsabakalarda, 4'ü bayanlarda olmak üzere toplam 18 sıklette madalya dağıtılacak. Oyunlarda, 72'si bayan, toplam 344 sporcu mindere çıkacak.

Türkiye'yi güreşte 13 sporcu temsil edecek. Sporcuların 6'sı serbest, 7'si ise grekoromen stilde güreşecek.

Türkiye, Pekin-2008'de ilk altın madalyasını, serbest güreşte 66 kiloda mücadele eden Ramazan Şahin'den kazanmıştı. Pekin'de güreşte ikinci madalya, grekoromen güreşte 84 kiloda yarışan Nazmi Avluca'dan (bronz) gelmişti.

Türkiye'nin olimpiyat kafilesinde yer alan güreşçileri şöyle:

Grekoromen stil

---------------

Ayhan Karakuş (55 kilo)

Rahman Bilici (60 kilo)

Atakan Yüksel (66 kilo)

Selçuk Çebi (74 kilo)

Nazmi Avluca (84 kilo)

Cenk İldem (96 kilo)

Rıza Kayaalp (120 kilo)

Serbest stil

------------

Ahmet Peker (55 kilo)

Ramazan Şahin (66 kilo)

İbrahim Bölükbaşı (84 kilo)

Serhat Balcı (96 kilo)

Taha Akgül (120 kilo)

---------------------

Elif Jale Yeşilırmak (Serbest güreş kadınlar 63 kilo)

-Tarihi-

Güreş, tüm spor dallarının en eski ve en yaygın olanıdır. Güreşin, taraflardan birinin ölümüne değin süren dövüş biçiminin yerini alan yakın dövüşten çıktığı sanılıyor. Eski Yunan'da en gözde spor dallarından biri olan güreş, Yunan mitolojisinde de sık sık anlatılmıştır. Klasik olimpiyatlarda 2 ayrı stilde güreş müsabakaları düzenlenirdi. Rakibi yere düşürmenin amaçlandığı güreş ile bir oyuncunun pes etmesiyle sona eren ve güreşle boksun karışımı olan pankration. Pankrationda, tekme atmaya ve rakibin boğazını sıkmaya da izin verilirdi.

800'lü yıllarda İran'daki Müslüman hükümdarların hizmetinde çalışan Türk askerleri, ''körüş'' adını verdikleri spor dalını da beraberlerinde getirdiler. Bu stilde karşılaşma, bir güreşçinin sırtının kısa bir süre için yere değmesi ve böylece tuş olmasıyla sona eriyordu. Türkler'in zamanla İslam dünyasına egemen olmalarıyla, güreş stilleri de yayıldı.

Grekoromen ve serbest stil, güreşte 19. yüzyılın ikinci yarısında egemen oldu. Eski Yunan ve Roma güreşlerinden esinlenerek grekoromen adı verilen stil, olimpiyat programına ilk kez 1896 Atina Oyunları'nda alındı. Daha çok İngiltere ile ABD'de benimsenen serbest güreş, başlangıçta profesyonel bir spor dalıyken, 1888'de Uluslararası Amatör Spor Birliği'nce tanınarak amatör bir spora dönüştü.

Türkiye'de modern anlamda güreş, 1910'da grekoromen stildeki çalışmalarla başladı.